ANILARI SONSUZLAŞTIRAN MAKİNELERİ BİR MÜZEDE TOPLADI

900 fotoğraf makinesini birarada hiç gördünüz mü?

Cazibe ULUTAŞ Bakırköylü iş adamı Nakipoğlu, 30 yıllık bir emek karşılığı topladığı fotoğraf makinesini, Türkiye’de eşi olmayan bir müzede topladı.

İnsanlık tarihinin en önemli buluşları arasından yer alan optik ve film unsurlarının bir araya gelip birbirlerini tamamlamalarıyla birlikte fotoğraf makinesi adı verilen ve icat edildiği günden bu yana muhteşem bir gelişme süreci izleyen fotoğrafçılık insan yaşamında önemli bir yer tutar.

Fotoğrafa gönül veren Hilmi Nakipoğlu, Türkiye’de var olan en büyük fotoğraf makine ve malzeme koleksiyonuna sahip. 1960 yıllarında fotoğraf tabı ile başlayan Bakırköylü işadamı Hilmi Nakipoğlu, fotoğrafçılığa olan tutkusunu bakın nasıl anlatıyor. “O yıllarda fotoğraf makinem yoktu. Annemin bodrumda duran ahşap çeyiz sandığı içinde ilk kontak bası fotoğraf banyolarıyla işe başladım. Yine o yıllarda cep harçlıklarımı biriktirerek aldığım plastik Ferrania marka makine ile ilk fotoğraf çekimlerini gerçekleştirdim. Daha sonra Rus malı Zorki marka makine ile çekimlere devam ettim. Orta okul ve lise yıllarında fotoğraf kulübünü kurdum. Okuldaki aktivitelerimizin fotoğraflarını çekiyor, kendi fotoğraflarımızı tabederek bir de kazanç elde ediyorduk. Daha sonraları evde aynı sistemi kurdum, sırasıyla renkli baskıyı gerçekleştirdim, renkliden baskılar yaptım. Bu heyecanım uzun süre devam etti.”.

1970’li yıllardan bu yana topladığı 900’ün üzerinde çok değerli eski makinelerle büyük bir koleksiyon oluşturan ve 1896’da ise kronoloji sıralamayı yapan Nakipoğlu, bu birikimin esaslı bir şekilde etüd edilerek sergilenmesi gerektiğini düşünerek çalışmalara başlamış. Bakırköy’deki Zihinsel Özürlüler Okulu’nun en üst katını “Camera Museum” adıyla “fotoğraf makineleri müzesi” ne dönüştüren Nakipoğlu “Fiziki mekânı da değerlendirmek suretiyle bu müzeyi insanlık ve fotoğraf dünyası adına hizmete sunmuş oldum.

Türkiye’deki ilk müze. Dünyada yerim neresi henüz o konuda bir bilgim yok” dedi. Her fotoğraf makinesinin alınışının bir hikayesi olduğunu anlatan Nakipoğlu, Topkapı’da bir pazarından aldığı bir makinenin gövdesini Kadıköy’deki bit pazarında diğer bir parçasını başka bir pazarda bulmuş ve çok değerli bir koleksiyon oluşturmuş. Yıllarca verilen emeğin sonucunda muhteşem koleksiyona sahip olan Nakipoğlu, en eski fotoğraf makinesinin 50x50 Alman yapımı olduğunu söylüyor.

Müzedeki fotoğraf makineleri tarih ve markaları dikkate alınarak, seriler halinde kendilerine ayrılmış vitrin cam dolaplarda sergileniyor. Flaş, pozometre, film, ayaklık, agrandisör, çanta gibi aksesuarlar da çabası. Ayrıca nem, sıcak, soğuk, gibi dış etkenlerden korumak için içerisindeki klima ve ışıklandırma özel olarak düzenlenmiş. Müzede sergilenen koleksiyonun en eski parçası 10x52x54 santimetre boyutlarında ve 1868 tarihli, Alman el yapımı, epey büyük, körüklü, ahşap bu makine yüzyılımızın başlarında Beyazıt’taki bir fotoğrafçı stüdyosunda kullanılmış ve emekliye ayrılıp bir depo köşesine atıldıktan sonra da Nakipoğlu tarafından bulunup alınarak, Fotoğraf Müzesi’nde hakettiği en güzel köşelerden birine yerleştirilmiş. Zengin bir görsel malzemenin de yer aldığı müzede Çanakkale Savaşı yıllarına ait cepheden fotoğraflar, okula anıları, 1900’lü yıllardan kullanılmış casus makineler sergileniyor.